Eğer 11-18 yaş arası çocuklarınız varsa, bu yazı size mutlaka fikir verecektir.
"ARKADAŞININ GÖLGESİNDE
Ebru on dört yaşında. Devlet okulunda 8. sınıfa gidiyor. Liseye giriş sınavlarına iki hafta var. Okuldan çıkıp annesiyle buluışmak üzere servise biniyor. Annesiyle buluştuklarında alışveriş merkezine gidip sınavlardan hemen sonra gerçekleşecek olan mezuniyet kutlaması için kıyafet ve ayakkabı alışverişi yapacaklar. Ebru, aslında bu alışverişe arkadaşları ile çıkmayı istemiş, ancak annesi giyeceği kıyafet konusunda Ebru'nun fazla frapan bir seçim yapabileceğinden endişe ettiği için buna izin vermemiş. Ebru annesini ikna etmeye çalıştıysada başarılı olamamış. Alışveriş merkezinin önünde buluştuklarında Ebru'nun yüzünde mutsuz bir ifade var. Annesi onu neşelendirmeye, birlikte çıktıkları alışverişi keyifli hale getirmeye çalışıyor fakat Ebru'nun yüzündeki ifade değişmiyor, ayaklarını sürüyerek alışveriş merkezine giriyorlar.
Ebru'nun devamlı oflayıp puflayışı annesini de huzursuz ediyor. Hemen havayı dağıtmak için annesi ilk gördükleri mağazaya yöneliyor. Ebru, denediği bütün elbiselerin fotoğraflarını çekip arkadaşlarına gönderiyor, sonra onların gönderdikleri mesajlara göre beğenip beğenmediğini söylüyor. Arkadaşları hiçbir kıyafeti beğenmiyor. Doğal olarak beş-on dakika sürecek olan bir kıyafet denemesi yarım saati buluyor. Annesi Ebru'yu biraz da şikayet ederek, söylenerek bulundukları mağazadan çıkarıyor. Bir başka mağazaya giriyorlar. Aynı fotoğraf çekme seremonisi orada da devam edince annesi Ebru'ya bağırmaya başlıyor. Ebru, annesine "Zaten seninle gelmeyi hiç istememiştim." diye bağırıyor. Annesi " Başka türlüsü mümkün değil." diye cevap verince Ebru mağazanın ortasında "Gitmeyeceğim, gitmeyeceğim, hayatımın en önemli gecesine gitmeyeceğim; senin yüzünden, senden nefret ediyorum." diye bağırarak ağlamaya başlıyor. Annesi Ebru'yu sakinleştirmek ya da taviz vermemek arasında kararsız kalmış bir şekilde çaresizce ne yapacağını düşünüyor.
Ergenlik dönemini yaşayan bir çocuğunuz varsa, bu ve benzeri birçok çatışma, gündelik hayat içinde sizi bekliyor demektir. Bu gibi sorunlar büyürse aile ile ergen arasında hâlihazırda kopmaya eğilimli olan ipler daha da gerilecektir. Oysa ergenlerle yaşanan bu tarz günlük sorunları çözmek, sıkıntısız bir şekilde ortadan kaldırmak için birçok yol vardır. Sadece biraz manevra becerisi ve biraz da gayret yeterli olacaktır. Şimdi, vakamız üzerinden örnek çözüm yollarının neler olabileceğine bakalım; daha sonra başka vakalarda yine böyle küçük çatışmaların nasıl rahatlıkla çözülebileceğine dair bazı önerilerin üzerinde duracağız.
Yukarıda ki örnekte Ebru, mezuniyet gecesi için giyeceği kıyafeti arkadaşlarının beğenip beğenmeyeceğini önemsemekte, annesi ise kızının uygun bir kıyafet almayacağından endişelenmektedir. Her iki taraf da endişe ve beklenti konusunda haklıdır. Ebru haklıdır çünkü bu yaş döneminde, herkesin giydiğinden farklı olmayan bir elbise giymek, arkadaş grubunun beğenmeyeceği bir elbiseyle mezuniyete gitmek, bir ergen için kabul edilemez bir durumdur. Annesi de haklıdır çünkü bu yaş grubundaki bir ergeni, kendisi için alışveriş yapmaya gönderdiğinizde pek de makul olmayan seçimler yapma olasılığı vardır. Bu durumu aşmak, işlerin bu noktaya gelmesini engellemek için neler yapılabilirdi.?
Birinci Yol: Annesi, Ebru'ya arkadaşları ile alışveriş merkezine gitmesini, onlarla birlikte on elbise seçmesini; bu elbiselerden birini daha sonra birlikte gidip alabileceklerini söyleyebilirdi.
İkinci Yol: Annesi, Ebru'yla kıyafet alışverişine değil, ön geziye çıkabilirdi. Bu ön gezide, kendisi için uygun gözüken on elbiseyi belirleyip, Ebru'ya arkadaşları ile birlikte gelip içlerinden birini seçmesi için bir şans tanıyabilirdi.
Üçüncü Yol: Ebru'nun annesi bu alışverişe, Ebru'nun çok sevdiği ve fikirlerini önemsediği bir ya da iki arkadaşını davet edebilirdi. Böylece hep beraber hem eğlenceli vakit geçirebilirler hem de alışverişlerini yapabilirlerdi.
Görüldüğü gibi, bu kadar çözümsüz gibi gözüken bir durumda bile üretilebilecek üç ayrı çözüm yolu bulabildik. Bu durumda diyebiliriz ki günlük sorunlar üzerinde ergenlerle uzlaşmak çok da zor değildir. Yeter ki buna istekli olalım, sorun çözme becerimizi ortaya koyalım.
Bir Gerçek
Ergenlerle uzlaşmak çok zor değildir. Problemleri çözmeye istekli olmak ve seçenekler üretebilmek yeterlidir."
KAYNAK: ERGENLERİ ANLAMA KILAVUZU/ YAŞANMIŞ ÖRNEKLER-ETKİLİ YAKLAŞIMLAR/ UZM.PSK. ÖZGÜN KIZILDAĞ